5 Ekim 2008 Pazar

Olası bir Wonderkid: Sercan Yıldırım

 

Bu akşamdan sonra adını daha çok duyabiliriz, o yüzden maçtan önce kendisiyle ilgili bir şeyler yazayım dedim. İşte Turkcell Süper Lig'in ilk 5 haftasında 4 gol atarak şu an Milan Baros'la beraber gol kralı olan 18 yaşındaki genç adam.

"Hakan Şükür tipi" forvetler yavaş yavaş tarihe karıştığına göre bugünkü futbol anlayışında bir forvet oyuncusundan ne bekleriz ? Maç içinde sürekli hareketli olmasını, kanatlara deplase olarak savunmanın dengesini bozmasını ve arkasından gelen oyunculara yer açması, savunmanın arkasına koşular yapmasını ve kahve tabiriyle "bulduğunu atmasını". Sercan Yıldırım bunların hepsini yapıyor. Henüz canlı olarak sadece 2 maçını izlemiş olmama rağmen kalitesini ve yeteneğini izleyene çok iyi gösteren bir oyuncu.

Bugünlerde haber sitelerinde Manchester'ın onu istediği yazılıp çiziliyor, büyük ihtimal doğrudur. 1 sene önce de birçok İngiliz takımının listesindeydi Sercan, ama bunlardan şimdi haberimiz oldu tabii ki. Eğer ilk 5 haftada 4 gol atmış olmasaydı yine haberimiz olmazdı, çünkü bu topraklarda futbolcu sadece gol attığı zaman var. Hele bir de 3 büyüklerden birine atarsa bu golü, 1 hafta manşetlerden inmez. Akabindeki maçta kötü oynarsa 1 hafta da "Şımardı!" manşetleri... Bizim tanımadığımız adamı Alex Ferguson, Arsene Wenger tanıyor. Demek ki bir yerde hata yapıyoruz. Kendi ülkemizde birçok yetenek olmasına rağmen ya keşfedemiyoruz, ya da yeteneğini köreltiyoruz. Çok klişe olacak ama Türkiye'de 70 milyondan çıkan futbolcularla Türk nüfusu 2-3 milyon olan Avrupa'dan çıkan Türk futbolcuları bir karşılaştırın bakalım, hangileri daha iyi yetişmiş, daha iyi futbolcu ve profesyonel.

Konuya dönmek gerekirse, Sercan'ın bu yaşta büyük bir Avrupa klübüne transfer olmasından yana değilim. Bana göre bu tür transferler için 2 dönem vardır. Ya Messi, Bojan, Cristiano Ronaldo, Fabregas gibi kendini 15-16 yaşındayken gösterirsin; ya da kendi liginin büyük takımlarından birine transfer olup Avrupa kupası maçlarında tam kapasiteyle oynarsın ve kendini Avrupa klüplerine gösterirsin. Kendini kanıtlamadan böyle büyük bir takıma gidersen ezilme ihtimalin çok yüksek. Sercan'ın biraz da Bursa şehrinin 3 büyüklere bakışından dolayı İstanbul klüplerinden birine gitmek istemediğini ve gitmeyeceğini etrafındakilere söylediğini biliyorum ama 1-2 sene sonra 3 büyüklerden birine transfer olması hem Türk futbolu hem de kendini geliştirmesi için çok daha faydalı olur diye düşünüyorum.

Hiç yorum yok: