21 Ekim 2008 Salı

Acı Umut

Hadi hiç söylenmemiş bir şey söyleyerek başlayayım yazıma: Geçen seneki Fener olsaydı galibiyete güvenirdim baya, ama şimdi şansımız yok. Geçen seneki ortam olsaydı futbolcular da galibiyetin geleceğine yüzde yüz güvenirlerdi zaten ama elimizde bu yok ne yazık ki, o zaman elimizde olanlara bakalım:
1) İlginç taktiksel anlayış: Tam geçen gün Mehmet Demirkol'un yazısından yola çıkarak yazdığım taktikle yola çıkmış takım, takımın en büyük gücü olan üçlü ileri de, arkalarında da oyunu ileri geri oynayacak olan savaşkan üçlü Uğur-Maldonado-Selçuk. Şimdi bu oyunu oynamakta pek maharetli bi orta üçlüsü olarak durmuyan ikiliye rağmen ortasaha daha savaşkan takılacak belli ki. Maldonado'nun pek ortasahadan çıkacağını sanmıyorum - ne zaman çıktı ki diyenlere son bi iki maç çıktı hatta şut falan çekti ara pası verdi dalga geçmeyin derim =) - ve daha çok Fabregas'ın nöbetçisi gibi olacaktır, işte bu maç görücez "abi adamın defans yönü muazzam da işte pek atak takılmıyor" diyenlerin haklılık paylarını.Ayrıca Kazım yedeğe çekilecek ki ikinci yarı ona ihtiyaç mutlaka olacaktır, o anlarda girmesi ve defansı bozması daha kolay olacaktır. Zaten mücadeleci bir üçlü de olamayacak bir adam. Kısacası Aragones ilk defa dersini iyi çalışmış bence, ama bu kadar kritik bir maçta kadro bu alışık olmadığı oyunu oynar mı bilemem, zaten Alex'i Aurelio'nun biraz daha ilerisindeki oyuncu gibi oynatacaksa bu kadroyu sil at.
2) Şampiyonlar Ligi. Bu iki kelime başlı başına bir etken. Buna taraftar baskısını da etkileyelim tabii. Çoğu taraftar buna son şans olarak bakıyor, bu yüzden susmayacaklarını tahmin ediyorum, ama ilk yarıdan gelen olası bir farkta da o sahanın içindeki FB'lilerden olmak istemezdim, çünkü bu akşam futbolcuların kahramanı Süper Baba Zicoları ve onun o geri dönüşleri o sahada olmayacak.
3) Fener'in kendinden büyük ismi: Evet kasten böyle dedim çünkü şuan ki futbolumuz geçen iki sezonda elde ettiğimiz sahasında yenilmeyen dominant takım imajıyla çok alakasız. Ve İngiliz takımları da kendi liglerinde oynadıkları tecavüzvari saldırgan futbolu ( copyright Ahmet Çakar ) kendi ligleri dışında hele de deplasmanlarda pek oynamıyorlar, daha kontrollü bir top oynuyorlar.
3) Arsenal'in kendisi: Her zaman söylerim, İddaa'da bi Arsenal'e bi İnter'e güvenmeyeceksin. ( Portekizliden sonra İnter'e güvenilebilinir ama büyük tek maç yatışlarım hep bu iki takım yüzünden olmuştur) Abedayor'un Van Persie'nin meşhur cenabetlikleri, tandemlerinin saçma hatalar yapabilmeleri ve sistemlerinin bazen özellikle de baskı altında saçmalayabilir yapısı.
Hadi bakalım..

Hiç yorum yok: