Açıkçası Beşiktaş beraberlik için gayet iyi mücadele etti. Orta sahadaki Anderson-Carrick-Scholes üçlüsünün pas trafiğini bozamasa da kontra-atakları ve Nani-Valencia ikilisinin kanattan getirdiği topların tehlikeli olmasını önledi. Ancak normal olarak rakibinin üzerinde gerekli baskıyı kuramadı. Bu noktada artık iki takım arasındaki kalite farkı ortaya çıkıyor. Bu maç 90 değil 180 dakika oynansa Beşiktaş bir gol bulamazdı malesef. Rio Ferdinand oynamamasına rağmen onun yerini alan Evans gayet iyi bir oyun çıkartırken, Manchester'ın yumuşak karnı sağ bek kim oynarsa oynasın aksamaya devam etti. Beşiktaş adına Ernst mükemmeldi, Serdar Özkan yine çok iyi bir oyun çıkartmasına rağmen oyundan alınmasına hiçbir anlam veremedim. Mustafa Denizli bu sene maçlara hiçbir şekilde katkıda bulunamıyor, dahası takımı baltalıyor. Beşiktaş adına sahada mücadele etmeyen yoktu, en kötü ise malesef taraftardı(en ucuzu 75 tl'lik bilet fiyatlarına selam olsun).
Sonuç olarak Beşiktaş beraberlik almak için elinden geleni yapsa da sezon başından beri yaşadığı gol atamama sıkıntısını bu maçta -üstelik çok az gol yiyen bir takıma karşı- da yaşadığı için maç en güçlü ihtimalin gerçekleşmesiyle sona erdi. Bir Paul Scholes hayranı olarak golü atmasına sevinmedim dersem yalan olur. Maçtaki en güzel iki görüntü ise Rio Ferdinand'ın tribündekilere poz vermesi, ve Owen'ın son dakikalarda kaçırdığı pozisyonu gol sanan Manchester taraftarına Beşiktaş taraftarının "Al! Al! Al!" diye tepki göstermesiydi. Türk Emre Tilev'le ilgiliyse tek bir kelime bile etmek istemiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder