31 Aralık 2009 Perşembe
ilk yarının ardından
4 Ekim 2009 Pazar
Ankaragücü - Galatasaray
Galatasaray'da Sabri, Emre Aşık ve Keita yok. Bu durumda Hakan Balta stopere kayıyor; sağda Uğur, solda Caner. Galatasaray'ın zorlanacağı aşikar.. Hücumda Keita'nın yokluğunu da fazlasıyla hissedecektir. Duran topların çok önemli hale geldiği bir maç olduğunu düşünüyorum. Ankaragücü Galatasaray savunmasını sık sık dengesiz de yakalayacaktır. Bunları değerlendirebilirse, son pasları iyi yaparsa kazanabilirler.
Galatasaray için duran toplar çok önemli. Kapanan ekiplere karşı zaten zorlandıklarını gördük, öne geçemezse vakit ilerledikçe her şey daha zor hale gelebilir.
Galatasaray bugün de kazanamazsa, basın artık kesinlikle rahat bırakmaz. Ve takım içinde de problemler iyice su yüzüne çıkar. Mutlaka kazanılması gereken bir maç olduğunu düşünüyorum.
Selametle
TzTa
26 Eylül 2009 Cumartesi
Galatasaray-Eskişehirspor
Yarın oynanacak maç öncesi biraz konuşmak istedim.
Öncelikle Galatasaray'ın savunmasında yine problem olduğunu görüyorum. Emre Aşık-Servet ikilisi rakibin hayli tehlikeli forvetlerine nasıl karşı koyacak izleyip göreceğiz. Orta sahada Ayhan'ın iyileşmiş olması, beklentilerin Mehmet Topal'ın kesilip Ayhan'ın tekrar kadroya girmesi üzerine yoğunlaşsa da, ben bunun böylesine zor bir maçta yapılacağını sanmıyorum. Zira bu kadar maç eksiğiyle, orta sahası hayli kuvvetli ve topa basan oyunculardan oluşan rakibi karşısında zorlanacağı apaçık.. İleride yine kimin oynayacağı handikap gibi gözükse de, ben Kewell-Arda-Keita-Baros dörtlüsünün yer alacağını düşünüyorum. Geçen hafta üç gol atan Nonda'nın takımda yer alması beklenebilir tabi ki, ama ben bunun için henüz kararsızım. --Nonda - Baros karşılaştırması yapan yazımı da en kısa zamanda yazmayı düşünüyorum.--
Eskişehirspor ligde yenilgisi olmayan takımlardan. Bu onlar için avantaj. Oyuncuların kafasında henüz yenilgi diye bişey yok, bu onlara fazladan motivasyon sağlayacaktır. Uzun kalecileri Ivesa yerden toplarda normal olarak zorlanıyor. Savunmalarının da uzun Lucko ve hava toplarında iyi olan El Saka'dan oluştuğunu düşünürsek Galatasaray'ın sürekli yerden oynaması yararına olabilir. Orta sahada Koray-Ragib iyi bi ikili oluşturabilir. Burak Yılmaz, Youla, Ümit Karan ve maç saatine yetiştirilmeye çalışılan Mehmet Yılmaz da takımın hücum gücünü oluşturuyor. Bu 4lü arızalı Galatasaray savunması karşısında, mutlaka gol bulacaktır diye düşünüyorum. Galatasaray'ın da ligin en çok gol atması dolayısıyla bizi gollü bir maç izleyeceğimiz düşüncesine itiyor.
Sonuç olarak gollü ve Galatasaray'ın 2 farklı galip geleceği bir maç bekliyorum. Skor olarak da 4-2 geçiyor içimden.. Ancak Galatasaray yenik duruma düşerse, o zaman biraz daha zorlanabilir. Ancak her ne olursa olsun güzel bir maç olacak, keyifle izleyeceğiz. Galatasaray galip gelirse, Alpaslan Dikmen için güzel bir hediye olacaktır.
Not: Galatasaray tribünleri bu maçta ultrAslan grubu lideri Alpaslan Dikmen'in ölüm yıldönümünde onu anacak. Maçın erken kopmasıyla tamamen Alpaslan Dikmen'e dönecektir. Allah'ın rahmeti üzerinde olsun, huzur içinde yat Alpaslan Dikmen.
Selametle
TzTa
19 Eylül 2009 Cumartesi
18 Eylül 2009 Cuma
Futbolcu ve Sigara
Futbolcuların çoğu sigara içer, ancak toplum sporcu kimliğine sigara gibi sağlığa zararlı bir maddeyi yakıştıramadığı için bir futbolcunun sigara içtiği ortaya çıkınca tepki gösterir. En son örneğini Hakan Balta'nın sigara içerken görüntülenmesiyle yaşıyoruz. Ondan önce sigarayla "yakalanan" Buffon, Zidane ve Rooney tepki görmüştü. Futbolcuların saha içi performansını zerre etkilemese bile, bir sporcuyu da geçtim insan olarak kimseye sigara içmek yakışmıyor.
Sadece Futbol
Elini attığı yeri kurutan, her girdiği ortamda kavga ve tartışma çıkaran bir siyasetçinin hırsları ve her şeye egemen olma tutkusu futbola bulaşırsa ne olur? İşte bu olur. Lig başladıktan sonra yapılan saçma sapan birleşme girişiminin sonucu Ankaraspor'un küme düşmesi oldu. Recep Tayyip Erdoğan'la Melih Gökçek'in çekişmesiymiş, Mahmut Özgener'in bilmem nesiymiş umurumda değil. Futbol yerine konuştuklarımızı görünce hayrete düşmemek elde değil. Bundan sonra ne olacak, Ankaraspor'un maç yapıp puan aldığı takımlara ne olacak, bekleyip göreceğiz. Ama ligin kalitesi, Avrupa ligleri seviyesi derken bu rezaleti yaşamak hayal kırıklığı.
Ne olurdu futbola bulaşmasanız? Futbol bizim sevdiğimiz gibi, olduğu gibi kalsa ne kaybedecektiniz?
15 Eylül 2009 Salı
En Güçlü İhtimal
Açıkçası Beşiktaş beraberlik için gayet iyi mücadele etti. Orta sahadaki Anderson-Carrick-Scholes üçlüsünün pas trafiğini bozamasa da kontra-atakları ve Nani-Valencia ikilisinin kanattan getirdiği topların tehlikeli olmasını önledi. Ancak normal olarak rakibinin üzerinde gerekli baskıyı kuramadı. Bu noktada artık iki takım arasındaki kalite farkı ortaya çıkıyor. Bu maç 90 değil 180 dakika oynansa Beşiktaş bir gol bulamazdı malesef. Rio Ferdinand oynamamasına rağmen onun yerini alan Evans gayet iyi bir oyun çıkartırken, Manchester'ın yumuşak karnı sağ bek kim oynarsa oynasın aksamaya devam etti. Beşiktaş adına Ernst mükemmeldi, Serdar Özkan yine çok iyi bir oyun çıkartmasına rağmen oyundan alınmasına hiçbir anlam veremedim. Mustafa Denizli bu sene maçlara hiçbir şekilde katkıda bulunamıyor, dahası takımı baltalıyor. Beşiktaş adına sahada mücadele etmeyen yoktu, en kötü ise malesef taraftardı(en ucuzu 75 tl'lik bilet fiyatlarına selam olsun).
Sonuç olarak Beşiktaş beraberlik almak için elinden geleni yapsa da sezon başından beri yaşadığı gol atamama sıkıntısını bu maçta -üstelik çok az gol yiyen bir takıma karşı- da yaşadığı için maç en güçlü ihtimalin gerçekleşmesiyle sona erdi. Bir Paul Scholes hayranı olarak golü atmasına sevinmedim dersem yalan olur. Maçtaki en güzel iki görüntü ise Rio Ferdinand'ın tribündekilere poz vermesi, ve Owen'ın son dakikalarda kaçırdığı pozisyonu gol sanan Manchester taraftarına Beşiktaş taraftarının "Al! Al! Al!" diye tepki göstermesiydi. Türk Emre Tilev'le ilgiliyse tek bir kelime bile etmek istemiyorum.