Hakan Şükür futbol kariyerine 1987 yılında Sakaryasporda başlamış, 3 yıl sonra Bursaspora transfer olduktan 2 yıl sonra 1992 yılında kaderindeki forma olan Galatasaray formasına kavuşmuştur. Bir efsane bu andan sonra yazılmaya başlamıştır.
Sarı kırmızılı taraftarlar Tanju Çolak gibi bir efsaneden sonra Hakan Şükür'den büyük şeyler bekliyordu ve Hakan Şükür taraftarları daha sarı kırmızılı forma altında ilk sezonu olan 92-93 sezonunda 19 gol atarak büyüledi. Sonraki 2 sezonda da toplam 35 gol atarak Avrupa kuluplerinin ilgisini çekmeye başlayan bu genç futbolcu 95 sezonunda Torino'ya transfer oldu. Torino'da beklediğini bulamayan Hakan Şükür baba evi Galatasaraya 5 maç sonra geri döndü.
Altın Ayakkabı
Döndüğü sezonu 17 golle bitiren Hakan Şükür, 96-97 sezonunda tam "38" gol atarak Metin Oktayın bir sezonda en çok gol atma rekoruna ortak oldu. Aynı sene altın ayakkabıyı alarak, dünyanın en iyi golcüsü seçildi ve böylece adıyla bağdaşlaşan "Kral" lakabını kazandı.
Kral gollerine ara vermedi ve 97-98 sezonunda 32 gol attı, yani 2 sezonda 70(yetmiş) gol. Bunlar o kadar astronomik rakamlar ki Kral'ın bu sezonlarda attıgı golleri atamayan takımlar vardı. 99 ve 00 senelerini de kendisi için düşük sayılabilecek 19 ve 14 golle kapattı.
Uefa Kupası ve Boğazın Boğası
Galatasaray 99-00 senesinde Şampiyonlar ligi gruplarında son maçını Milan ile Ali Samiyen Stad'ında oynuyordu. Galatasaraya Avrupa'da yoluna Uefa kupasında devam edebilmesi için mutlak galibiyet gerekiyordu. Ama son 10 dkye girilirken Milan'ın 2-1 lik üstünlüğü görülüyordu. İşte o anda Kral Arif'in soldan açtığı ortaya öyle bir kafa vurdu ki Abbiati dona kaldı ve Cimbom 2-2 yi buldu. Ama bu skorda yetmiyordu. 88. dkkada yine Hakan Şükür defansın arasına sızdı ve gelen ortaya vurmak isterken arkadan itilmesiyle Cimbom'a Uefa kapısını aralayan penaltıyı kazandırdı.
Uefa'da ilk rakip Bologna'ydı. O zamanların iyi oyuncularından Signori golünü atarak ilk maçta Bolognaya 1-0 lık üstünlüğü getirdi. Ama kral son sözünü söylememişti. Ümit'in ortasına Kral öyle bir kafa vurdu ki Ökkeş Polat'ın, sarı kırmızılı formayı ilk giydiği gün ona söylediği "sen gökteki yıldızlara kafa atacaksın" sözünü gerçekleştirdi. Oldugu yerden dik şıçrayarak uçan kafa olarak anlatılabir ancak bu kafa vuruşu. Hatta Bologna kalecisi Pagliuca "Hayatımda yediğim en güzel gol" diye özetledi bu golü. Böylece Cimbomun çok önemli deplasman golünü atmış oldu.
Sonra kral jeneriklik gollerini Dortmunt'a attığı vole ve Mallorcaya attığı aşırtma golüyle sürdürdü. Ama en iyisini Leeds'e saklamıştı. Türkiye kavgada ölen 2 leeds taraftarı yüzünden deplamanda Galatasaray düşmanca karşılanmıştı ilk maçta alınan 2-0 lık galibiyete rağmen sarı kırmızılı taraftarlar heyecanlıydı. Hagi'nin penaltı golü bile bu heyecanı dindirememişti çünkü Leeds bastırıyor ve uzun oyuncuları her hava topunda tehlike yaratıyordu. Galatasaray kapanmıştı ve bu anda bir Leeds kornerinden oluşan kontra atakta Hagi'nin müthiş pasıyla Kral buluştu ve "açının biraz dar olmasına" rağmen 2 Leeds oyuncusuna yerleri öptürüp çerçeveyi gördü ve golünü attı. "İmzasını" İngiltere'ye bıraktı. Ercan Taner ustamızın "İngiliz, Alman, İtalyan, İspanyol hiç farketmez, hiç farketmez" yorumu Kral'ın Uefa performansı en iyi özetliyen cümle olmuştur. Zira Kral hiç bir turu boş geçmemiştir ve o sene Uefa Kupasının gol "kral"ı olmuştur. Bu performanslarından sonra Kral'a Avrupa'da Boğazın Boğası lakabı takılmıştır.
Inter, Parma, Blackburn
Uefa zaferindeki katkıları Kral'a Avrupa yolunu açmıştır. Inter gibi prestijli bir klube transfer olan Kral 24 maçta 9 gol atmıştır. Sonra kısa bir süre Parma ve Blackburn formalarını giymiş, Parma ile 15 maçta 3 gol Blackburn ile 9 maçta 2 gol atmıştır.
Eve Dönüş
Kral Avrupa'da tekrar istediğini bulamayınca 03-04 yılında baba ocağına tekrar dönüş yapıp 12 gol attı. 06 ve 08 şampiyonluklarına artık ilerlemiş olan yaşıan rağmen büyük katkı yaptı. Büyük mücadele sonucu kazanılan 08 şampiyonluğunda K.Erciyesspor maçına sonradan girerek 1 90+2. dkde olmak üzere 2 gol atıp 2-1 galibiyeti getirmesi ne kadar büyük bir futbolcu olduğunun en büyük kanıtıdır. Kariyerinde 7 şampiyonluk, 5 türkiye kupası, 3 başbakanlık kupası, 1 cumhurbaşkanlığı kupası, 1 Uefa kupası görmesine rağmen 8. şampiyonlukta sahada küçük kızını kollarına alarak göz yaşlarına boğulmuştur. Bu Kral'ın asla bitmiyen futbol ve Galatasaray sevgisini ve kazanama hırsını gözler önüne sermiştir.
-----------------------
Türk futbol tarihinin ligde, avrupa kupalarında, ve A milli takımda en çok gol atan futbolcusu olmasına ve adının Türkiye ile yabancı ülkelerde insanlara Türkiye dediğinizde "Sukur" cevabını alacak kadar bağdaşlaşmasına rağmen Kral basından ve yorumculardan asla hakettiği övgüyü alamamıştır. Sürekli çok gol kaçırması sebebiyle eleştirilmiştir, Cimbom'un onun oynamadığı maçlarda kaçırcak gol pozisyonu olmamasına rağmen. Her zaman yeteneksiz ve sadece içgüdüleri ile oynayan bir futbolcu olarak hakkında yazılar yazılmıştır. Peki yeteneksiz bir futbolcu nasıl Türkiye liginde 241 gol atar. Milli takıma Ersun Yanal tarafından çağrılmaması belkide takımı 2006 Dünya kupasına katılmaktan etmiştir. Ama Galatasaray taraftarı Kral'ını her zaman bağrına basmış be onu eleştirenlere şu cevabı vermiştir "Kral Hakan Şükür , Seni Çekemeyen Bütün İ........ Suratına Tükür".
1 yorum:
herşeye eyvallah da sevgili lonewolf, o en sondaki - bu sevda bitmez gönüllerde - kısmına uyanamadım.
Yorum Gönder