5 Zidane
Pasları, oyun görüşü, inanılmaz tekniği falan bir yana, bu adamın oyuna hükmedişidir onu bu listeye sokan. Arkadaşlarının hakkında "Ona o kadar güveniyorduk ki bazen topu ona verip gerisine karışmazdık, çaba sarf etmeyi kestiğimiz olurdu bu da bizi kötü etkilerdi" gibi şeyler söylediğini bir çok kez duymuş olmak bile bu adamı bu listeye sokmak için yeterli. Kötü başladığı 98 Dünya Kupasını ne yapıp edip alması, Juventus'ta kralken Real'e gidip Real'i de yönetmesi.. Büyük topçuydu işte.
2 Henry
Gene kasten seçilen bir resim. Arsenal tarihini Wenger öncesi ve Wenger sonrası diye ayırabiliriz (şimdi fanatik Arsenalliler kızmasın tarihe saygı diye ama ömür boyu sözleşme önerilen kaç teknik direktör vardır ki?) Peki Wenger dönemini nasıl ayırabiliriz en rahat şekilde, tabii ki Henry'li zaman ve Henry sonrası. Açıkçası hiç bir takım bir oyuncuya bu kadar bağlı oynamamıştır dersek yalan olmaz, ha Henry hiç bu takımı hayal kırıklığına uğratmış mıdır, hayır tabiiki de. Barça'ya geçip eşinden ayrılınca tam olarak "istenen" olamadı belki ama bu adam 99 dan 07'ye kadar Arsenal'in kralı oldu, her yeri tek başına domine etti, çıktığı kontra hep en tehlikeli oldu, bu kadar uzun süre domine edici bir adam görmedim duymadım bilmiyorum.
1 Ronaldo
Tamam bu noktada biraz format değişikliği yapmış olabilirim ama bu adam bu listenin en başında olmak zorunda. Cruzero, İnter ve Real performansıyla bile bu listeye girebilir, Brezilya milli takımıyla '98 ve 'o2 performansı da çok iyidir ama bu abinin PSV ile başlayıp Barça'da süren performansı benim izlediğim en muazzam performanstır.(Bu noktada formatı esnetme kısmıma geldik işte çünkü Ronaldo'nun o performanslarını canlı izlemedim ama sonradan izleyince kararımı verdim) Hiçbir şekilde durdurulamayacak bir oyun sergilemiştir, bir metrekarede 4adam geçmişliği vardır ve inanılmaz güçlüdür, iterler çekerler ve gene de düşmez. Bu kadar iyi olmaya kasları dayanamamıştır haliyle dizinden sakatlandıktan sonra sürekli sakatlanmıştır, ha o sakat olmadığı anlarda bize inanılmaz performans göstermiştir. Scolari'nin şu sözü onu en iyi anlatan sözdür kanımca: “Dizinden geçirdiği ameliyatlar onun yüzde 100 performansla oynamasına izin vermiyor. Ama yüzde 80’lik performansıyla bile o, dünyanın en iyisi”. Bu söz çok önceden söylenmiş bir söz, şimdi ne yapar ne eder bilemiyorum- ki son dünya kupasında ve Milan'da da çok çok kötü oynamamıştır bence, vücudu ne kadar izin vermese de son vuruşları gene sağlamdır abimin- ama bu "Fenomen" gelmiş geçmiş en dominant oyunculardan biridir gözümde.
1 yorum:
El fenomeno .
Yorum Gönder