12 Mart 2009 Perşembe

Eksiklere Rağmen

 

Akşama Galatasaray'ın UEFA'da çeyrek finale çıkmak için Hamburg'la yapacağı mücadelenin ilk maçı var. Maç saati biraz tatsız, 7'de. Yine de maçı izlemek isteyen bünyeleri durdurabilecek hiçbir şey olmadığını hiçbir şeyden değilse, 2002 Dünya Kupası'ndan biliyoruz. İki ayaklı maçlarda ilk maçın mı yoksa ikinci maçın mı deplasmanda oynanması daha avantajlıdır tartışmaları süredursun, Galatasaray bu eşleşmenin ilk ayağını deplasmanda oynayacak. Konu açılmışken iki ayaklı eleme sistemine "away goal" kuralı yüzünden sinir olduğumu belirtmeden geçemeyeceğim. Asıl konumuza dönecek olursak, akşamki maçın 2 takım için de zor olacağını düşünüyorum.

Ligde zirveyi bulduktan sonra deplasmanda lig sonuncusundan 4 yiyen Hamburg, Bordeaux maçı öncesi Kocaelispor'dan 5 yiyen Galatasaray'dan çok da farklı bir görünüm içerisinde değil bana kalırsa. "Onlara bile yenildiğine göre biz rahat geçeriz." diye kendimizi kandırmamak lazım, Hamburg'un özellikle evinde çok başarılı bir takım olduğunu biliyoruz. Öte yandan Galatasaray da bu sene UEFA Kupası'nda oynadığı deplasman maçlarının çoğunu kazandı, ve Hamburg'un ligde evinde oynadığı maçlardaki ilk malubiyetini bu ayın 1'inde aldığını unutmamak lazım.

Hamburg'da en önemli eksik, Guy Demel. İkinci maça da yetişemeyecek. Galatasaray'da eksikler biraz fazla. Servet Çetin, Emre Güngör, Linderoth, Mehmet Topal sakatlandıkları için yoklar, Milan Baros ise Bordeaux maçında itiraz ettiği için gördüğü sarı kart sebebiyle cezalı. Bu 5 futbolcunun en az 3'ü Galatasaray'ın ilk 11'inde oynar. Galatasaray'ın yine tek forvet çıkacağı ve ileride Nonda'yla başlayacağı hemen hemen garanti. Orta sahası da Kewell-Ayhan-Lincoln-Barış-Arda beşlisinden oluşacak. En büyük sorunun oluştuğu yer defans. Meira'nın ani ayrılışı ve 2 stoperinin sakat olması nedeniyle Bülent Korkmaz'ın stopere Hakan Balta'yı çekip sol kanatta Volkan'ı kullanacağını düşünüyorum. Yine de bir gazetede spor yazarı olsam, "Bülent Korkma(z), Semih'i oynatır." yazardım. Galatasaray'ın teknik direktörü olsam, her şeyi göze alır yine Semih'i oynatırdım. Ama davulun sesi uzaktan hoş gelir tabii. Olası bir malubiyette ilk saldırılacak olan insanlar Bülent Korkmaz ve Semih Kaya olurdu, belki de ileride çok iyi bir defans oyuncusu olacak bir futbolcumuzu bu yaşında özgüven sıkıntısına sokacaktık.

Rakibin en tehlikeli oyuncuları Guerrero, Trochowski ve Olic. Bizdekileri artık saymaya gerek yok. Hamburg bize göre daha tahmin edilebilir- ve dolayısıyla önlem alınabilir bir takım. Bizim takımda kimin ne zaman ne yapacağı hiç belli olmuyor. Bakarsın Hakan Balta uzaktan vurur gol olur, bakarsın bütün maç ruh gibi dolanan Shabani Nonda tek vuruşuyla kaleci topu görmeden gol yapar. Yine de Galatasaray'ın en büyük kozları Lincoln, Arda ve Kewell tabii ki.

Galatasaray deplasmanda oynuyor, Hamburg gol yememeye çalışacak. Deplasmanda pek iyi oynamadığı için gollü beraberlik, hatta 3-2 ya da 2-1'lik yenilgiler bile Galatasaray için kötü sonuç olmayacaktır. Yine de Galatasaray'ın orada hazır bulunacak binlerce Türk taraftarıyla beraber oynayacağı arzulu futbol neticesinde, eksiklerine rağmen kazanacağını düşünüyorum. Bülent Korkmaz geldiğinden beri berabere bile kalmadığımızı da hatırlatmak isterim. Önce galibiyet, sonra da tur bekliyoruz. Akşama bu görüntüleri çokça görmemiz dileğiyle, haydi hayırlısı...

Not: Maçtan sonra "Hamburger" temalı espri yapanın kalbini kırarım.

Hiç yorum yok: