23 Ağustos 2009 Pazar

Abdul Kader Keita


Fransa liginin futbola kattığı güzelliklerden biri daha.. Geldiği günden beri gösterdiği performans, artık onun hakkındaki umutlarımı kısa da olsa anlatacağım bi yazı yazmaya itti beni..

Lille takımı onu Katar'ın Al Sadd takımından almış.Sonrasında 16 milyon euro karşılığında Lyon'a transfer olmuş ve 2 sezon oynadıktan sonra 8.5 milyon euro bonservis bedeliyle Galatasaray'a geldi.Milli takımda da oynuyor.

Şu ara herkes onu konuşuyor. Galatasaray taraftarı olan aman nazar değmesin diye bakıyor, olmayan kıskanarak.. Daha konuşmak, takıma olan yararını ölçmek için erken sayılabilir ama müthiş bir kumaşa sahip olduğu gerçek.. Topu her ayağına aldığın kaleye gitme isteği, iki tarafa da çok rahat çalım atabilme özelliği ve oyun zekası.. Aynı zamanda Kewell'da da olan ceza sahası içine sızıp gol atabilme özelliği.. Sağ taraf ona emanet.. Tabi ki arkasındaki adam da önemli, ama Sabri'yle çok iyi bi ikili olmadıkları net biçimde görülüyor.. Sanırım Uğur oynamayacaksa, orası için hala bi transfer durumu var..

Sonuç olarak hepimiz keyif alarak izliyoruz. Haldun Üstünel yine çok büyük bir iş yaptı. Eğer büyük aksilikler olmazsa Keita bu sezon adından çok bahsettirir. Elano'dan daha çok..

Selametle
TzTa

20 Ağustos 2009 Perşembe

Total futbol mu, Garanticilik mi?

Bu kadar yatırımın üzerine, dünyaca ünlü bir hocanın takımın başına geçmesiyle birlikte herkes Galatasaray'dan büyük başarılar bekliyor. Fenerbahçeliler hariç..Bu beklentiler üzerine düşünüp dururken aklıma gelen ilk şey, takımın sahaya nasıl yayılacağı oluyor..

Şöyle ki; eğer gerçekten eldeki kadro değerlendirilmek isteniyorsa ortaya muhteşem şeyler çıkabilir..Keza takımın başındaki adam total futbolu en iyi bilenlerden, hatta daha önce Katalan ekibinde uygulamışken; model olarak Barcelona alınıyor. Elinde muhteşem bi ofansif güç varken Rijkaard garantili futbol olan 4-2-3-1'i mi tercih edecek, yoksa bu takımın hakettiği oyun olan Arda ve Elano'nun orta saha üçlüsünde yer aldığı bir 4-3-3'ü mü tercih edecek merakla bekliyorum.. Kağıt üzerinde şu şekilde bir 11'den bahsediyorum..

Leo Franco;
Uğur,Gökhan,Servet,Hakan;
Mehmet Topal,Arda,Elano;
Kewell,Baros,Keita..

Bu takım her ne kadar defansif olarak güçsüz görünse de rakibe çok fazla top vermeyeceğini düşünürsek gayet başarılı olabileceğini sanıyorum. Bekleyelim ve görelim.

Galatasaray'ın ne olursa olsun keyif vereceğine eminim, ama en keyiflisi bu olur..

Selametle
TzTa